resim

08 Şubat 2014

İnsan Vücudunun Yapısı Et Yemek İçin Uygun mu?

Beslenmenin Karşılaştırmalı Bir Anatomisi 
Batı ülkelerinde insanların ölüm nedenlerinin başında kalp ve damar hastalıkları ile kanser gelmektedir. Yapılan pek çok tıbbi araştırma, bu hastalıkların doğrudan beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzıyla ilişkili olduğunu göstermekte; American Heart Association (Amerikan Kalp Cemiyeti), American Cancer Society (Amerikan Kanser Birliği) ve Sağlık Dairesi Başkanlığı başta olmak üzere, pek çok oluşum Amerikalılara, hayvansal gıda tüketimini ciddi bir oranda azaltmalarını ve meyve, sebze ve tam tahıllardan oluşan bir beslenme biçimine geçiş yapmalarını salık vermektedir. Bu organizasyonların bitki ağırlıklı beslenmemizi öğütlemeleri ise akla ister istemez şu soruyu getiriyor:

İnsan Vücudunun Yapısı Et Yemek İçin Uygun mu? 
Beslenme konusunda pek çok araştırması bulunan Dr. Milton Mills dikkatini daha çok beslenmenin, kronik hastalıkların gelişimindeki rolüne veren biri. Stanford Üniversitesi’nin Tıp Fakültesinden mezun olan Mills, çalışmalarını Washington, D.C. bölgesinde pratisyen hekim olarak sürdürüyor.


Aşağıda karşılaştırmalı bir çerçeve içinde insan türünün genel özellikleri ile Dr. Mills’in insan anatomisi ve fizyolojisi üzerine yaptığı, giriş niteliğindeki analizi yer almakta.

Genel Kanı 
İnsanlar çoğu zaman “hepçil” bir tür olarak tarif edilir. İnsanların çok çeşitli bitki ve hayvan ürünleri tükettiği gözlemlendiği için böyle bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Ne var ki insanların beslenme pratikleri incelendiğinde, kültür, gelenek ve yetiştikleri ortama göre farklılıklar gösterdiğini görürsünüz. Dolayısıyla insanın “doğal” beslenme biçimini tanımlamaya çalışırken, salt “gözlem”e dayalı bir sınıflandırma en doğru yöntem olmayacaktır. İnsanların çoğunun “davranışsal” hepçil oldukları bilinse de, anatomik açıdan insan türünün, hayvansal gıdaları tüketmeye uygun olup olmadığı sorusu hâlâ geçerliliğini koruyacaktır.

Olgular 
Bu durumda uygulanabilecek en doğru ve tarafsız yöntem, doğrudan insan anatomisi ve fizyolojisine bakmak olacaktır. Memeliler anatomik ve fizyolojik açıdan uyum sağladıkları belirli beslenme biçimleri geliştirmişlerdir. Soyu tükenmiş bazı türlerin fosilleri incelendiğinde, her zaman anatomik özelliklerine de bakılır ve olası beslenme biçiminin ne olduğu bulgulanmaya çalışılır. Etçil, otçul ve hepçil memelileri de bu şekilde inceleyebilir ve her bir beslenme biçiminin hangi anatomik ve fizyolojik özelliklerle birarada bulunduğuna bakabiliriz. Daha sonra da insan türünün anatomisi ve fizyolojisine bakarak hangi gruba dahil olduğunu ortaya koyabiliriz.


İnsan Otçul mudur?

Sindirim Sistemi
İnsan türünün sindirim sisteminin anatomik özelliklerine bakıldığında, otçul bir beslenme biçimiyle uyumlu bir yapı gösterdiği görülebilmekte. Dudak yapısı adaleli olan insanın ağız boşluğu da küçüktür. “Konuşma kasları” olarak bilinen kas grubu aslında çiğneme işlevini yerine getirir. Yemek yiyebilmek için vazgeçilmez olan kaslı ve kıvrak dilimiz, konuşmak ve başka şeyler yapabilecek şekilde uyum sağlamıştır. Alt çene kemiğinin eklem yeri kıkırdaksı bir dokuyla yassılaşmış ve diş yüzeyinin hemen üzerine sabitlenmiştir. Temporal kaslar zayıflamıştır. Yetişkin erkeklerin karakteristiklerinden olan “köşeli çene” yapısı, alt çene kemiğinin daha geniş açılarda hareket edebildiğini ve çiğneme işlevini yerine getiren kas grubunun gelişimini gösterir. İnsan, kesici dişlerini kullanırken alt çene kemiğini hem öne, hem de yanlara doğru hareket ettirebilir ve bu sayede çiğner ve öğütür.

Dişler
İnsanların diş yapısı da köpek dişleri (bazı primatların köpek dişlerinin muhtemelen korkutma veya savunma amacıyla uzadığı düşünülmektedir) dışında diğer otçul hayvanlarla benzerlik gösterir. Biz insanların dişleri nispeten daha büyüktür ve genellikle birbirlerine bitişik bir yapıdadırlar. Kesici dişlerimiz yumuşak maddeleri soymak, kesmek ve ısırabilmeye uygun bir biçimde düz ve kürek gibidir. Köpek dişlerimiz ise testere gibi ve konik bir yapıda olmayıp, kesici dişlerinkine benzer işlevleri yerine getirebilecek bir biçimde düz, küçük ve körelmiş bir durumdadır. Küçük azı dişi ile normal azı dişleri dörtgen biçiminde olup nodüler ve düz bir yapıdadırlar; çok büyük olmayan yiyecekleri ezer, öğütür ve posa haline getirirler.

Tükürük
İnsan tükürüğü, tükürük amilazı denen ve karbonhidratların sindirilmesini sağlayan bir enzim içerir. Nişastanın sindiriminden sorumlu olan en önemli enzim budur. Yemek borusu yalnızca iyice çiğnenmiş ve yumuşatılmış küçük gıdaların geçebileceği bir genişliktedir. Hızlı yemek, iyice çiğnemeden büyük lokmalar yutmaya çalışmak insanlarda boğulmaya neden olabilir (ki bu tür boğulmaların çoğunun faili ettir).

Mide
İnsan midesi tek bir parçadan oluşur ve asit oranı düşüktür. (Klinik açıdan yemek yemiş birinin midesindeki pH oranı eğer 4-5 ise bu ciddiye alınması gereken bir sorundur.) Midenin hacmi, toplam sindirim sisteminin % 21-27’sini oluşturur. Mide, yutulan yemek parçalarını karıştırıp sıvıya dönüştürerek, ince bağırsağa geçişini düzenleyen bir karıştırma ve depolama alanı olarak işlev görür. İnsanın ince bağırsağı kendi boyunun yaklaşık 10-11 katı uzunluğundadır.

Kalın Bağırsak
İnsanın kalın bağırsağı tıpkı otçullarda olduğu gibi keseli bir görünüme sahiptir. Şişebilen kalın bağırsak kesidi ince bağırsağa göre daha geniş bir yapıdadır ve dışarıdan bakıldığında daha uzun gibi görünür. İnsanlarda kalın bağırsak, su ile elektrolit emilimi ve vitamin üretimi ile emiliminden sorumludur. Besinlerdeki lif oranına bağlı olarak, enerji (kısa zincirli yağ asitleri) üretimi ve emilimi sağlar ve bir yandan da lifli bitkilerin bakteri fermentasyonunu gerçekleştirir.  İnsanın kalın bağırsağındaki metabolitlerin fermentasyonu ve emilimine dair daha detaylı incelemeler ise daha yeni yeni başlamıştır.

Sonuç
Sonuç olarak, insanın sindirim sisteminin yapısına baktığımızda onun “resmen” bir otçul olduğunu söyleyebiliriz. Ek olarak insan, sanılanın ve beklenilenin aksine, ayılarda veya rakunlarda görülen türden karma yapısal özellikler de göstermemektedir. Dolayısıyla insanın sindirim sistemini etçil, otçul ve hepçil olan hayvanlarla karşılaştırdığımızda, bu sistemin bütünüyle bitkisel bir beslenme biçimine göre tasarlandığı sonucunu çıkarabiliriz.

Dr. Mills'in bu sunumunun ayrıntılarına aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:


                             


Dr. Milton Mills
Çeviri: veganist









AddThis