Pek çok kişi veganların neden yün ürünlerini kullanmayı
reddettiklerini anlamlandıramaz. Sonuç olarak koyunların aşırı uzayan
tüylerinin kesilmesi gerekiyordur ve bunun neden kötü muamele etmek anlamına
geldiği insanların kafasını karıştırmaktadır.
Veganların yünden uzak durmalarının aslında gayet basit ve
temel bir nedeni vardır: Yün endüstrisi koyunların sömürülmesi anlamına gelmektedir.
Fakat bu endüstrinin az bilinen ve can alıcı diğer bir gerçeği daha vardır: Yün
endüstrisinde koyunlara son derece kötü muamele yapılır ve uygulanan
yöntemlerin hiçbiri istisnai değildir.
Koyunların Kırpılması Bir Gereklilik mi?
Koyunlar tüyleri kış aylarında gereğinden çok uzayan ve bu
sorunun çözümü için insanların yardımına muhtaç olan tuhaf yaratıklar mıdır? Dall
cinsi gibi doğal olan koyunların böyle bir yardıma gereksinimleri yoktur. Bu
koyunlar hem kışın hem de yazın onları hava şartlarından koruyacak yeterli yüne
sahip olurlar. Havalar ısınmaya başladığında da tüyleri kendiliğinden dökülmeye
başlar.
Yabani Dall koyunları
Evcil Koyunlar
Modern koyun ise genetik olarak müdahale edilmiş ve en çok
yün verenlerin çiftleştirilmesi sonucunda zamanla şimdiki halini almıştır.
Dünyada kullanılan yünün yaklaşık % 30’u Avustralya'dan gelir. Avustralya’da en
çok yetiştirilen ise Merino adı verilen bir cinstir. Merinolar, daha fazla yün
alanı elde etmek için yapılan genetik müdahale sonucunda buruşuk, katmanlı bir
deri yapısı geliştirmişlerdir. Yünleri o kadar kalındır ki, bazıları yaz
sıcaklarına dayanamaz ve ölür. Merinolar yabani koyunların aksine, fazla
yünlerinden kendi kendilerine kurtulamazlar.
Kuyruk Kesme İşlemi
Evcil koyunlar kendi başlarına tüy dökemediklerinden,
yünleri giderek kalınlaşır, uzar ve sarkan deri arasındaki bölgeler sineklerin
yumurtalarını bırakmaları için oldukça uygun bir ortama dönüşür. Çatlayan
yumurtalardan çıkan larvalar koyunların etini canlı canlı yemeye başlarlar.
Çiftçiler ise bunun önüne geçebilmek için kuyruk kesme denen bir işlem
gerçekleştirirler. Bu işlemi de hem kuzuların kuyruklarını hem de o bölgedeki deri
parçalarını hiçbir anestezi uygulamadan keserek yaparlar. Doğumdan birkaç hafta
sonra kuzuların kulaklarının delinmesi ve erkek olanların kastrasyonu da yine anestezi
uygulanmadan yapılan işlemlerdendir. Kastrasyon işlemi erkek kuzu 2 ila 8
haftalıkken kan akışını durduran bir lastik halkanın kullanılmasıyla
gerçekleştirilir.
Kuyruk kesme işlemi sırasında demir tellere bağlanan kuzular
Kırpma İşlemi
Koyunlar bahar aylarında, yani normalde kendi kendilerine
tüy dökmeleri gereken mevsime girilmeden hemen önce kırpılırlar. Kırpma
işleminin gecikmesi yün miktarında azalmaya neden olacağı için genellikle
havaların yeteri kadar ısınması beklenmez. Bu erken kırpma işlemi nedeniyle her
yıl yaklaşık bir milyon koyun soğuktan hastalanır ve ölür.
Kırpma işleminin bir diğer sakıncası da, kırpma işini yapan
kişinin saat başından değil, kırpılan yün miktarından ücretlendirilmesidir.
İşçiler bu nedenle koyunlara yeteri kadar özen göstermek bir yana çoğu zaman canlarının
yanmasına ve yaralanmalarına neden olurlar.
Ağıllar
Verdikleri yün miktarı zamanla azalan koyunların ise son
durağı mezbahadır. Her yıl milyonlarca kuzu ve koyun kesim için ihraç
edilirler. Avustralya’daki koyunlar, daha sonra gemilere aktarılacakları
kalabalık besi ünitelerine varmadan önce, çok uzun süren sıkıntılı bir yolculuk
yaparlar. Pek çok koyun ve kuzu ise bu ünitelerde yaşamlarını yitirir.
Nakliye öncesi üstü açık ağıllarda bekletilen koyunlar
Nakliye
Tüm bu süreçlerin ardından hayatta kalmayı başarabilenler,
gemilere tıkıştırılırlar. Bu yolculuk esnasında doğan kuzular ve diğer pek çok
koyun da hastalanır ve ölür.
Koyunların bu kötü koşullardaki yolculukları Avrupa’ya vardıklarında
da bitmez ve son olarak kesim yönetmelikleri son derece ilkel olan ve
hayvanların henüz bilinçleri açıkken kesildiği, pek çok farklı ülkeye ihraç
edilirler.
Toplumda yaygın kullanılan “etinden, sütünden, yününden
faydalanmak” deyişinin aslında “etini, sütünü, yününü sömürmek” anlamına
geldiğinin ayırdına varmamız gerekiyor. Burada her zaman olduğu gibi temel mesele, insanın diğer canlılar üzerinde kurduğu tahakküm yapısının sorgusuz sualsiz
kabullenilmesi ve içselleştirilmesidir. Hayvanlardan elde edilen tüm ürünler gibi
yün de bizim için yaşamsal bir gereklilik değildir. Hele iş giyinmeye
geldiğinde pamuk, sentetik, keten vb. gibi sayısız alternatife sahip
olduğumuz günümüzde bu endüstrinin hâlâ canlı olmasının tek nedeni, insan
olmayan hayvanların ahlaki bir değer taşıdığına dair bir bilinç geliştirmeyi
başaramamış olmamızdır. Böylesi bir bilincin ise en mantıklı ve en asgari
uygulaması vegan olmaktır.
veganist